Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgi Güvenliği Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, siber suçlarla mücadele etmek için siber ortamları çok iyi bilmek gerektiğini ifade etti. İnternetteki 4,5 milyar bilgisayar ve cep telefonu kullanıcısına yönelik ‘siber tehdit, tehlike ve saldırıların’ sürekli arttığını vurgulayan Sağıroğlu, ‘koruma tedbirlerinin’ de benzeri şekilde gelişmesi gerektiğinin altını çizdi. ‘e-dünyayı’ karanlık bir sistem olarak değerlendiren Sağıroğlu, günümüzde artık saldırıların profesyonel ve takım halinde yapıldığını kaydetti.
Türkiye Bilişim Sektörü Dernekleri Federasyonu (TÜBİFED), Adana Ticaret Odası (ATO) ve Adana Bilişimci işadamları Derneği’nin (ABİAD) ortaklaşa düzenlediği ‘Siber Suçlarla Mücadele’ seminerinde ‘Siber tehditler, güvenlik ve savunma’ başlıklı sunumu yapan Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Siber güvenliği, ‘Kurum, kuruluş ve kullanıcıların bilgi varlıklarını korumak amacıyla kullanılan teknolojiler bütünü’ olarak tanımlayan Şerefoğlu, siber saldırılar ile sistemin bozulması, engellenmesi, bilgilerin değiştirilmesi, yok edilmesi, ifşa edilmesi ve çalınmasının amaçlandığını söyledi.
60 SANİYEDE TÜM SERVETİNİZİ KAYBEDEBİLİRSİNİZ
Siber savaşın aracı olan casus yazılımlarla;
- 1 dakikada 6,45 milyon e-postanın tarandığını,
- 1,11 milyon web sayfası açılmak istendiğini,
- 138 IP adresinin değerlendirildiğini
- 277 kötücül yazılımın değerlendirildiğini,
- 22 bin 916 son kullanıcı dosyasının değiştirildiğini,
- 312 bin 500 e-postanın bloklandığını
- 35 ağ saldırısının yapıldığını vurgulayan Sağıroğlu, “Bu kara dünya içerisinde 60 saniyede başımıza neler geliyor? 60 saniyede tüm güvenliğinizi, servetimizi kaybedebiliriz. Bunun farkında olmak lazım. En küçük bir casus yazılım bütün şirketin sistemini durdurabilir. Bir virüs ile şirketin tüm dosyaları şifrelenebilir. Şimdi bütün dünyanın çekti problem bu. Tehdit ve tehlikeler artıyor. 67 bin 37 ciddi tehdit var. Dünyada 1 milyarın üzerinde casus yazılım var. Bu yazılımların bazıları 50 kişilik ekiplerce 6 ay, 1 yılda maalesef çözemiyor. Saldırganların ihtiyaç duyduğu bütün araçlar internet ortamında mevcut. Siber ortamlar sadece son kullanıcı ve birimler için değil silah kuvvetler için de bir tehdit oluşturuyor. Örneğin; cep telefonlarıyla ilgili tehdit ve tehlikelerini anlatsam bir daha onları kullanmasınız. Ama tehdit her yerde var. Bu kadar da korkmayın. Fakat kullanırsanız kullanın bunun güvenliğini sağlamak zorundasınız.” diye konuştu.
Mevut ortamda ‘farkında olmadan birileri bizi maşa olarak kullanabilir’ uyarısında bulunan Sağıroğlu, Türkiye’deki en büyük tehdidin bu hususun oluşturduğuna dikkat çekti. Prof.Dr. Sağıroğlu, şöyle devam etti: “Maşa olarak kullanılıyoruz, haberimiz yok. Birilerinin askeri veya neferi olarak görev yapabiliyoruz. Siber ortamda bir savaş içerisindeyiz. Bu ortamlar için er veya general olunabilir. Ama rütbelerimizi büyütmek zorundayız. Dolayısı ile er olmak bir nevi kullanılmak demektir. Birileri emir verir sen yaparsın. En kötüsü ise emir verildiğini bile anlamadan yapmaktır. Saldıranlar işini çok iyi yapıyor; kafa yoruyor, sistemi nasıl ele geçirebileceğini düşünüyor, para harcıyor, deneme yapıyor, başarılı oluyorlar ve organizeler. Türkiye’de hangi web sayfası hacklendi kurumlara sorun hiçbir raporumuz yok. Bu korkuyu kabul etmek zorundayız. Yüz yılı kaybediyoruz, haberimiz yok.” Artık NATO’ya bağlı bir ülkeye siber saldırı yapıldığında savaş sebebi sayma kararında olduklarını bildiren Sağıroğlu, ABD’nin 2009’dan buyana bunu savaş sebebi saydığını hatırlattı.
Cihan
En Güncel Siber Güvenlik Haberleri İçin: siberguvenlikhaberleri.blogspot.com'u ziyaret edebilirsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder